Nereye Kadar Fedakarlık
Evet başkalarını memnun etmek onları hep mutlu modda tutmak için çaba harcamak,her düşüncelerini karşıt düşünsekte kabul etmek,onlara ait sorumlulukları yada işleri mutlu olsunlar diye onların adına yapmak,olumsuz davranışlarına sırf kırılır diye ses çıkarmamak,çok karşılaştığımız kişilik yapısıdır. Bunlarada fedakar kişilik yapısı yada fedakar kişiler diyoruz. Bir başka deyişle bu kişiler kendi ihtiyaç ve isteklerini göz önünde bulundurmayan başkalarının istek ve ihtiyaçlarını ön plana alanlardır. Bu kişilik yapısında kendi düşünce ve duygularına öncelik vermek bencillik olarak algılanır. Oysa bencillik (öz severlik)kişisel özgürlüğün ve varoluşun temelidir. Tabiki çevremizdeki insanlara değer vermek onları mutlu etmek kabul gören bir anlayıştır ancak bunu abartarak kendine rağmen yapmak sağlıksız,patolojiktir.
Bahsedilen normal olmayan ötekinin mutluluğunu yüceltme,onun mutluluğu için kendi özgür düşünce ve mutluluğunu feda etmenin bilinç dışında ötekinin sevgisini,varlığını, arkadaşlığını,ebeveynliğini vb.. kayıp etme,terk edilme korkusu vardır. Kendisini yetiştiren ebeveynleri ile sağlıklı bağlanma ilişkisi kuramamış olan bu kişiler gerçek sevgi ve kabulü tatmamış hep başkalarını mutlu etmenin görev ve sorumluluğunu üstlenmiştir. Çevresindekiler mutlu olmazsa kendisininde (terk,red edilme korkusu )mutsuz olacağı varsayımıyla yaşarlar.Toplumun fedakar dediği bu yapı kişiyi verici yapar ve insan doğasına aykırı olan bu durum bir süre sonra tükenmişlik,hiçlik,boşluk, değersizlik,duygusu geliştirerek karşımıza çıkar. Çevrenin sonsuz isteklerini yerine getirme çabası ile bilinç dışının kayıtlarında yer alan bunu yapmazsan terk edilirsin korkusu bir döngü halinde kişiyi kemirir. Çocuk yaşta aile tarafından kabul unsuru olarak öğretilen bu kalıp,yetişkinlikte uyum unsuru olarak devam ettirilir.
Öfke,anksiyete,dikkat dağınıklığı,motivasyon düşüklüğü,nesnel korku,kaygı,panik atak,mutsuz,amaçsız yaşam,tükenmişlik,ilişkilerde bozukluk,cinsel isteksizlik gibi şikayetlerle kendini gösterir.
Temelinde kendi düşünce ve duygularını bastırmak olan,başkalarının mutluluğu üzerine kurulan bu döngüden kendi varoluşsal özgürlüğünüzün farkına vararak kurtulabilir ve önemli bir ego gücü olan diğerini red etmeden,değersizleştirmeden, aşağılamadan kendi öz severliğinizi geliştirebilirseniz. Sizde olmayanı başkasına veremezsiniz. Önce kendi varlığını kabul eden,başkası için değil kendi için isteyen ve yaşayanlardan olmanız dileğiyle…