Özgüven mi? Öz saygı mı?
Kendine inan, varlığını onayla, hedeflerine ulaşmanın ve mutluluğun tadını çıkar ?
Özgüven; elinizden gelen ve yapabildiğiniz şeylere duyduğunuz inançtır.
Özsaygı ise ; kendi varlığınızı sevmek, sahip olduklarınızı ve olmadıklarınızı , yaptıklarınızı ve yapamadıklarınızı, elinizde bulunanları yani kendinizi bu bedensel ve ruhsal varoluş halinizle sevmenizdir.
Kendine güvende ; sahip olunan varlıklara, bilgiye, yeteneğe, zekaya, mirasa inanmak vardır.
Öz saygıda ise, sahip olunanların sevilebilmesi duygusu hakimdir.
Özsaygısı gelişmiş insanın kendine güveni de vardır.Ancak tersi olan yani özgüveni yüksek öz saygısı gelişmemiş durumla sıkça karşılaşırız.
Özgüveni fazla , özsaygısı düşük insanlarda genelde “Hassas kişilik yapısı “ gelişir. Bu kişiler öz saygısındaki düşüklüğü dengelemek için , yüksek standartlar ve yoğun bir yaşamsal çaba devreye sokarlar.Çok üreten, hata yapmayan, kontrolcü, mükemmel biri olma çabasının yanısıra ;kimseyi kırmayan,çok misafirperver, “hayır demeyim ki kimse benim yüzümden üzülmesin,kırılmasın ,
kendini mutsuz hissetmesin “ düşüncesiyle çevreyi memnun edici konuşup,hediyeler verme çabası içindedirler.Sınırlar koyamaz, ”kutsal evet “ ve “ kutsal hayır” lara hiç başvuramazlar .Öz saygının düşüklüğü,hassas kişilerde eğer “hayır” derse; istenmeyeceği,kabul görmeyeceği,red edileceği, sevilmeyeceği inancı nedeniyledir.
Bu kişiler , mesleki konularda kendilerine çok güvenir,çok başarılı olurlar, çok sevilirler.Kendilerine başarılarından dolayı yapılan övgü ve iltifatı kabullenemez,kendilerini takdir ve iltifata layık görmezler.Öte yandan hizmet alan gruplar ve birlikte çalışanlar onlara yüksek derece bağlılık ve saygı duyarlar.Ancak bu kişiler var olan Özsaygı açığını yüksek standartlı ve kontrolcü yaşam düşüncesi ile örtmeye çalışırlar.Hassas yapılı kişilik özelliğine sahip insanlar ; çevresinde yaşananlara,işittiklerine normal insanlardan daha fazla hassas,empatik ve duyarlıdır.Bu hassaslık ve empati ,onlarda aşırı duygusal uyarılma ve bedensel yorgunluk hali ortaya koyar.Bu bedensel ve duygusal yüklenmeyi kaldıramadıklarında ani,aşırı ve anlamlandırılamayan öfke patlamaları yaşarlar,sıklıkla kaygılıdırlar.
Öz güven ve öz saygı duygusu kuşların iki kanadı gibidir,birlikte çırpıldığında kuş yükselebilir aksi durumda yükselemez yada uzun süre gökyüzünde kalamaz.Bu kuşun kanatlarındaki yaraların iyileştirilmesinin zamanı geldi diye düşünüyorsanız size bir yol haritası vereyim; insan hayatı , rastgele serpiştirilmiş acı ve tatlı deneyimleri olan bir pazar yeridir, biz ne kadar çabalarsak çabalayalım yapabileceğimiz şeyler kısıtlıdır, dolayısıyla mükemmeliyetçiliğimizi ve kontrol duygumuzu azaltmamız yani daha az hassas,daha standartsız bir yaşam düşüncemizin oluşması gerekir.
Haydi şimdi daha özgür bir kuş olup gökyüzünün tadını çıkarmaya?