Acaba Ne İstiyoruz?
Güzellik hoşa gider,zeka eğlendirir,duygusallık coşku verir. Oysa kişileri birbirine bağlayan iyiliktir. – F.da La Rochefoucauld
Herkes güzele iyiye sahip olmak istiyor.Hayallerde eğlenceli,güzel bir yaşam,coşkulu hayat,huzurlu güvenli iyi bir gelecek,doyurucu ilişkiler var.
Göreceli olan güzel ve iyi kavramları tarih boyunca kültürden kültüre, inançtan inanca hep değişim göstermiştir.İyi ve güzelle beraber olmak yada onlara sahip olmak bizi iyi ve güzel yapar mı? Bu soruya verilecek cevaplarda oldukça göreceli olacaktır.O zaman tarihi ve kültürel başlangıcı , yaşanması bu kadar göreceli herkese göre anlam ve manası değişken olan tükenebilir durumun,raf ömrü kısa olan bu olgunun peşinde kitleler halinde neden koşuyoruz dersiniz? Hep iyi olmak,hep güzel olmak yada bunlara sahip olma gayretimiz neden? İyi meslek,iyi iş,iyi gelir,iyi eş ,iyi arkadaş, iyi komşu ,iyi araba, güzel ev,iyi ilişkiler,iyi mekanlar,güzel kıyafetler,iyi muhteşem eğlenceli seyahat,leziz yiyecekler vs.. nedir bu iki kavram arkasında insanlığı her dönem koşturan sır,cazibe. Yakalasak hatta yaşasak bu kavramlar bizi mutlu edecek mi? yada tamam yeter diyebilecek miyiz?tamalayacak mı tüm eksik düşünce ve duygularımızı? ulaştıracakmı bizi nirvanaya? yoksa bize cazip gelen yada bilinç dışımızı hep rahatsız eden bir arzunun peşinde koşma isteği mi bu?çünkü insanoğlunun doğumla başlayan bir istek yada itki peşinde koşma arzusu çok belirgin olarak var olmuştur.
Psikanalist ekolün hazza ulaşma dediği Varoluşsal ekolün anlam arayışı dediği maddi ve manevi güce sahip olmak için koşturma,kovalama tüm yaşam boyunca aynı yoğunlukta olmasada hep vardır. Acaba daha fazla haz yada daha fazla mal mülk yada kariyer veya başka elde ettiğimiz yaşamsal güçler bizi hangi otantik,kadim gerçekten uzak tutmak için sığındığımız yapay limanlarımızdır?sahip olmaya çalıştığımız bunca maddi şeyler aradığımız manevi huzura bizi ne kadar yaklaştırıyor? Buna benzer soruların cevabı galiba hayatın kadim olan sırrını anlayabilmekle paralellik göstermektedir. En gizemli sır henüz çözülmemiş olandır.
Ne istediğini bilmek mutluluk getirmiyor.Mutluğu getiren, bildiğini aramaktır. Maalesef ki etrafımız bilip düşünen sadece bunu söze döken kişiler ile dolu,oysa yapan bir o kadar az.Unutmayın bilip yapmak değil yapıp bilemektir kalıcı,kadim olan.
Başlangıçtaki sözde anlatılmak istenen insanları birbirine bağlayan iyilikten kasıt sadece düşünmek, söylemek,bilmek, sahip olmak değil ,bildiğini onun sorumluluğunu alarak davranmak,yaşamak eyleme dökmektir.
Sadece düşünüp bilen değil,yapıp bilenlerden olmamız dileğiyle..