Yas Terapisi – Ateş Düştüğü Yeri Yakarmış
Ne kadar hasta yada yaşlı olsalarda hayatta beklenen bir ölüm yoktur.Her kayıpta mutlaka şok ve keder vardır.Her yeni kayıp bizim eski kayıplarımızla birleşiyor ve keder yüreğimize adeta demirden bir kor gibi yapışıyor, hem ağır hem alev alev.Bu ağır ve kasvetli kederin içerisinde bilinmeyen boşluk,hüzün, tarif edilemez kaos, suskunluk, şaşkınlık, kararsızlık ve ağır bir iç acı vardır. Bu acı bedeninizde öylesine dolaşır ki titrer,terler,ağzınız kurur,yutkunamaz, ayakta duramaz,bir yerde oturamaz, söylenenleri duyamaz ve daha kötüsü bu beden size mi ait anlayamazsınız. Bedeniniz içten içe ateşlenip alev alev yanar hani derlerya “ateş düştüğü yeri yakar” işte budur anlatılmak istenen.Bu kadar hızla düşen kor ateş aynı hızla bedeninizi ve ruhunuzu terk etmeyecektir. Bunun için zamana ihtiyaç vardır. Psikanalist ve Psikoterapist Dr. Vamık VOLKAN yasla birlikte zihnimiz iki parçaya bölünür bir parçamız kayıbı, ölümü red ederken diğer parça küçük te olsa kabul etmeye başlar.Yasın başlangıcında red eden parçamız büyük iken geçen zaman içerisinde red eden parça küçülür yası kabul eden parçamız büyür. Bu yer değişikliği sağlıklı yas sürecinde olduğumuzu gösterir.Bu süreç ölen,yasını tutuğumuz kişinin ölümünü kabul edip bu gerçek fiili durumu içimizde içselleştirip onu yüreğimizde yaşatmaya başladığımızda tamamlanır diyor. Unutmayalım yaşanmayan yas tıpkı otobüs yolculuğunda uyumak gibidir.Tedirgin,ürkek gergin ve her an tetikte olma hali,kalitesiz ve verimsiz uyku durumudur adeta.
Peki herkesin yas süreci,süresi ve ruhsal tepkisi aynımıdır? Tabiki değildir.Kaybınızla yakınlığınız, düşünce duygu birlikteliğiniz sosyal ilişkiniz fiziki ve ruhsal uzaklığınız,yetiştiğiniz kültür,inanç ve değerleriniz bu süreci belirleyen etmenlerdir. Acı çeken parçanız ve acıyı azaltmaya ,dindirmeye çalışan parçanız ortak bir yerde buluşacak ve ruhsal denge ergeç iç dünyanızdaki sağlanacaktır.
Biliyorum ki hepimizin uzak akrabaları yada arkadaşımızın yakınları ölünce defin yada diğer törenler veya yas sürecinde orada yanlarında bulunuruz ancak bu onlara refakat etmektir.Gerçek ölümü yası tanımak,tatmak değildir.Asıl ölümü öteki önemlilerin yani birinci derece akraba yada arkadaşlarımızın ölümünde kayıbında acısını yaşar,tanırız.
İzlediğiniz bir filmin, dizinin yada okuduğunuz yazının bir bölümünde yada yaşamın olağan akışı içerisinde tanık olduğunuz duyduğunuz bir olay sizi duygulandırıp nefesiniz kesiyorsa ,gözleriniz doluyor adeta siz yaşıyorcasına ağlıyorsanız ve her defasında aynı yoğunlukta tekrarlanıyorsa orada tamamlanmayan yasınıza ait bir parça var demektir.
Son olarak unutmayın ki kaybınızla aranızdaki olumlu yada olumsuz duygu parçanız hep içinizde kalacak ve onu size ömür boyu hep hatırlatacaktır. Bu sağlıklı yaş sürecinin bir parçasıdır.